Yazmak para eder mi?

Sadece yazarak para kazanmak mümkün mü? Kitap yazarak hayatı idame ettirmek, özellikle bizim gibi az okuyan bir toplumda oldukça zordur. Eserleri bugün bile çok okunan, hatta kitapları televizyon dizilerine konu olup milyonlarca insanı ekrana kilitleyen yazarlarımızın birçoğunun yaşadıkları dönemde sefalet içinde oldukları bir sır değil. Usta yazarların çoğu geçimlerini başka işlerden sağlamışlardır. Kimi gazetelerde çalışmış kimi öğretmenlik yapmış kimi de memuriyet görevinde bulunmuştur. Çocuklarına bıraktıkları tek miras da yüz yıl sonra bile gündemde olan kitapları olmuştur.

“Önce bir ‘mesleğin’ olsun”

Gazetecilikte bir bakıma öyledir. Özellikle İstanbul dışında gazetecilik yapmaya çalışıyorsanız para kazanmanız pek mümkün değildir. Lise yıllarında gazeteciliğe merak salıp da “ben gazeteci olacağım” dediğimde, çevremden aldığım ilk tepki, “olur tabi ki, ama önce bir ‘mesleğin’ olsun” oldu.

“Gazetecilik zor iştir. Sektör içinde önemli noktalarda bulunan tanıdıkların yoksa bir yerlere ulaşman zordur. Hele bu işi İstanbul dışında yapmaya kalkarsan ne uzarsın ne de kısalırsın. Üstelik alacağın ücretle de geçinmek mucizedir. Sen önce bir ‘meslek’ sahibi ol. Geçimini sağlayacak parayı kazanacak bir işin olsun. Sonra istersen yine bir gazetede hobi olarak görev alabilirsin. Ama önce kendini garantiye alacağın bir ‘mesleğin’ olsun” dediler.

Her şeye rağmen seviyorum

Tabi ki bu mesleği yapan her idealist gibi ben de söylenenlere kulağımı tıkadım. Mutlu olacağıma inandığım gazeteciliğe başladım. Geldiğim noktada bu söylenenlerin pek de boş laf olmadığını anladım. Ama iş işten geçti. Artık bu meslek kanıma girdi. Başka bir iş yapmam zor görünüyor. İşin kötü tarafı her şeye rağmen bu mesleği seviyorum.

En çok kazanan yazarlar

Ana konumuza dönersek. Yazmak para eder mi demiştim. Usta yazarlarımız yazarak büyük paralar kazanamadılar. Aslında günümüzde de kitap yazan birçok insan para kazanamıyor. Ya ceplerinden para vererek kitaplarını bastırıyorlar ya da hiç telif almadan kitaplarının yayınlanmasına razı oluyorlar. Ama ciddi paralar kazanan mutlu bir azınlık da var. Onlar, edebiyat sektörüne yön veren lobilerin desteklediği, ön plana çıkardığı, kıyısından ya da tam ortasından popüler kültürün birer parçası olmuş yazarlar. Yazdıklarını eleştirmiyorum. İyi ya da kötü olduğunu söylemiyorum. Bu benim işim değil.

Geçtiğimiz ay Forbes dergisinde bir dosya yayınlandı. “En çok kazanan yazarlar” başlıklı dosyada, 2009 yılında en çok satan ve en çok kazanan yazarların analizi yapılıyor. Listede yer alan ilk 10 yazarı aşağıdaki tabloda inceleyebilirsiniz.

Tablonun analizini yapacak olursak;

-- Bazı yazarlar diğerlerine göre daha çok satış rakamına ulaşmalarına rağmen daha az kazanıyorlar. 

-- Listede Doğan Kitap 4 yazarıyla yer alıyor. 

-- Bir kitaptan en çok kazanan yazar 4.6 TL ile Ahmet Ümit. 

-- Bir kitaptan en az kazanan yazar 0.6 TL ile Mümin Sekman. 

-- Listede 4 kadın 6 erkek yazar yer alıyor.

Özetle; doğru zamanda doğru şeyi yazarsanız, doğru lobilerin desteğini alırsanız ve doğru yayınevini bulursanız yazarak ciddi paralar kazanabilirsiniz. Ama bu kadar doğruyu bir araya getirmek de her yazara kısmet olmaz. Haydi rast gele.