-- Türk Usulü Ticaret 1 -- "Küçük olsun benim olsun"-Sinan Keskin

-- Türk Usulü Ticaret 1 -- "Küçük olsun benim olsun"

~ ~
Küçük olsun benim olsun felsefesi bizler için her zaman geçerlidir. Büyük ve sağlam bir yapının içinde yer almaktansa bize ait olanın patronu olmayı çok seviyoruz. Aileden gelen bir güçle çalışma hayatına patron olarak başlayamayan çoğunluk her zaman bir yolunu bulup kendi işini kurmanın peşindedir.

Bir iş yerinde bir süre çalışan ve içinde küçük de olsa girişimcilik ruhu taşıyan herkes genelde ücretli çalıştığı şirketin faaliyet gösterdiği sektörde kendi işini kurmak için fırsat kollar. Her Türk müthiş ticaret erbabıdır. Tıpkı her Türk erkeğinin teknik direktör olduğu gibi. Konuyu biraz somutlaştırayım. Bir gıda firmasında çalışan bir Türk günün birinde mutlaka kendi gıda pazarlama şirketini kurar ya da kurmak için fırsat kollar. Bir restoran müdürü kendi restoranını açar. Bir tamirci ilk fırsatta sanayiden bir dükkân kiralar. Her mimar, mühendis, avukat vs. kendi bürosunu kurduğu günü hayal eder. Saydığım örnekleri çoğaltabiliriz. Aslında girişimcilik güzeldir. Ama girişimci ruhumuzu fark yaratmak yerine “küçük olsun benim olsun” mantığıyla harekete geçirdiğimizde işler sarpa sarıyor.
Bugün evinize giderken etrafınıza daha dikkatli bakın. Kaç metre arayla bir bakkal dükkânı var. Kaç tane pizzacının, kebapçının, şarküterinin vs. önünden geçeceksiniz. Küçük esnafın yaşaması gerektiğini düşünüyorum. Fakat ilk fırsatta bir bakkalın 30 metre ötesine yeni bir bakkal açılmasını da doğru bulmuyorum. Çünkü büyük hayallerle kurduğumuz işyeri kısa bir süre sonra bizim için büyük bir eziyete dönüşüyor.
Oysa aynı sokaktaki 5-10 bakkal birleşip tek bir tane mini alışveriş merkezi kursa hem daha güçlü satın alma gerçekleştireceği için maliyetlerini düşürür hem de insanlarda “psikolojik güven” yaratacağı için 5-10 bakkalın eskiden yaptığı cirodan daha fazla ciro yapar. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Sizin de eklemek istediklerini varsa yorumlarınızla katkı sağlayın lütfen.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

ne var ki türk usulü ticarette büyük ve sağlam firmalar kurmaya çalışan ortaklar hukiki prosedürleri ve iş bölümleri atladıkları için bir süre sonra kim kimin ayağını kaydırabilir politikaları devreye giriyor, açıklar kollanıp iş lehine çevirme çabaları iş yapmanın önüne geçiyor, sonuçta yine tek kişi kalıyor.

Sinan Keskin dedi ki...

Ortaklıklar konusunda - istisnalar olsa da - tamamen haklısın. Ben ortak iş kurmaktan ziyade büyük bir yapı içinde profesyonel olarak çalışmayı kastediyorum.

Yorum Gönder

 
© 2010- Sinan Keskin
IniMinimalisKah is proudly powered by Blogger