Bir tecavüzden yüzde kaç reyting, kaç köşe yazısı, kaç blog yazısı, kaç dakika magazin haberi, kaç ‘tık’ çıkar? Bunların hesabını yapan var mı? Varsa beni de bilgilendirirse sevinirim. Kaç kişi bu tecavüz sahnesinden nemalandı. İzlenme, okunma, tıklanma oranlarını artırdı. (Böyle bir bilgi ulaşırsa sizlerle paylaşırım.)
O malum sahne, zaten ekrana ‘kilit’lenmeye hazır Türk toplumunu beklendiği üzere ekrana ‘kilit’ledi. Aylar öncesinde başlayan başarılı bir reklam kampanyasının ardından gösterime giren Fatmagül’ün Suçu Ne? ilk bölümüyle ‘beklenen’ izleyici kitlesine ulaştı. Ay Yapım ve genç patronu Kerem Çatay uyarlama dizilerdeki başarısını bir kez daha kanıtladı. Kerem Çatay Türk toplumunun ne izlemek ‘istediğini’ iyi biliyor.
Bu büyük ‘başarı’yı bir kenara bırakalım şimdilik. Benim kafama takılan bazı konular var. Bu eserin mekânı bir Ege kasabası. Büyük yazar Vedat Türkali bu eseri 1970’lerin ortasında “Umutsuz Şafaklar” adıyla kaleme aldı. Yani 30 yıldan fazla bir zaman önce. Tevellüdü yetenler bilirler, o dönemin Bodrum’u, Çeşme’si vs. bugünküne ne kadar benziyordu? Demem o ki; o zamanlar bu beldeler henüz turizm merkezi olmamıştı. Televizyon desen, bırakın özel kanalları herkesin evinde televizyon bile yoktu. Cep telefonu icat edilmemişti. İnternet henüz ABD’de denenen bir proje aşamasındaydı. Ipad yoktu, iphone yoktu. Yoktu… Yoktu. Hikâyenin geçtiği kasaba, bildiğiniz Anadolu kasabasıydı.
Şimdi geldiğimiz nokta da ise yukarıda saydıklarımın hepsi var. O kasabalar artık bildiğiniz kasaba değil, başka bir şey. Tam ne olduklarını ben de bilmiyorum! Artık oralarda yaşayan genç kızlar o dönemki kadar saf değiller. Hepsi magazin programlarını takip ediyor, dahası o programların öznelerinin sokaklarında dolaştığı, plajında denize girdiği yerlerde yaşıyorlar. Cep telefonu artık ‘onsuz kapıdan adımımı atmam’ konumunda. İnternet bütün sanallığıyla hayatımızın içinde. Vs. vs. Şunu demeye çalışıyorum; Günümüzün Fatmagül’ünün o dönemki Fatmagül kadar saf olması mümkün değil. (Hikâye başka bir yerde geçiyor olsa bu durum gözüme batmayabilirdi.) Elinde cep telefonu, sürekli mesajlaşan, mandıra çalıştıran ağabeyinin yanında ticarete kıyısından bulaşmış, bütün iletişim olanaklarına ulaşabilme imkânına sahip bir Fatmagül’ün dizide gösterildiği kadar saf ve çaresiz olamayacağını düşünüyorum. Ya hikâyeyi günümüze uyarlarken günümüz şartlarına daha uygun hale getirilmeliydi ya da Hanımın Çiftliği’nde olduğu gibi orijinaline sadık kalınmalıydı.
Hülya Avşar’ın başrolünü oynadığı sinema filminde gündüz ve 5 kişi tarafından gerçekleşen tecavüz sahnesi yeni uyarlamada neden gece ve 4 kişi tarafından gerçekleşti?
Senaristlik zor iş
Dizinin senaristleri de dikkat çekiyor. Senaryoyu birçok başarılı dizide imzası bulunan Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu ikilisi yazıyor. Bu ekip benim bildiğim kadarıyla Dudaktan Kalbe, Aşk-ı Memnu ve Samanyolu dizilerinin senaryosunu da yazdı. Şu anda ise hem Fatmagül’ün Suçu Ne? hem de Yaprak Dökümü’nün senaryosunu yazıyorlar. Şimdi olduğu gibi daha önce de aynı anda birkaç dizinin senaryosunu yazıyorlardı. Bu nasıl bir enerjidir. Her bölümü bir sinema filmi uzunluğunda olan bir dizi için her hafta senaryo yazmak başlı başına zor iken, Yörenç ve Gençoğlu her hafta iki farklı dizi için senaryo üretiyor. Farklı konular, farklı karakterler, farklı mekânlar… Ve her hafta ikisi için de senaryo yazmak. Zor iş. Bu zorluktan olsa gerek her iki dizide de diyalogsuz sahneler ile bir hayli zaman geçiriliyor.
Peki Vedat Türkali bu uyarlama konusunda ne düşüyor? Beğendi mi acaba?
Fatmagül’ün Suçu Ne?, Vedat Türkali'nin "Umutsuz Şafaklar" adıyla yazdığı senaryo yazardan izin alınmadan Erman Film tarafından "Batsın Bu Dünya" adıyla çekildi. Türkali'nin 1976 yılında açtığı tazminat davası 1983 yılında sonuçlandı. Davalı şirket, senaryonun yazarına 90 bin lira senaryo ve yönetmenlik parasıyla birlikte ayrıca 77 bin lira ceza ödemeye mahkûm edildi.
Vedat Türkali‘nin orijinal senaryosu, Süreyya Duru tarafından tekrar sinemaya aktarıldı. 1986 yılında çekilen yeni filmin adı “Fatmagül’ün Suçu Ne?” oldu. Filmin başrollerini Hülya Avşar ve Aytaç Arman paylaştı.
Buraya da bir göz atın;
0 yorum:
Yorum Gönder