Kenger sakızı, Dutlupınar Lokantası ve ben...-Sinan Keskin

Kenger sakızı, Dutlupınar Lokantası ve ben...

~ ~
Elimde küçük bir konserve kavanozu ile Dutlupınar Lokantası’nın önünde şehirlerarası otobüslerin mola vermelerini bekliyordum. 80’leri sonuydu. Ben henüz 10’lu yaşlarımın başındaydım. Merakımdan olsa gerek yaz tatillerinde küçük ticaret girişimlerim oluyordu. Çok başarılı olduğum söylenemez ama en azından deniyordum.
Çocukluğumun geçtiği İlçe Kayseri – Malatya güzergâhı üzerinde olması nedeniyle (Bkz. Hakkımda) Doğu – Batı arasında yolcu taşıyan otobüslerin uğrak yerlerinden biriydi. Her gün yüzlerce otobüs ilçenin tam ortasından geçer ve birçoğu yemek molası için lokantalardan birinin önünde dururdu. Hala da öyle.

Birçok arkadaşım yaz tatillerinde 30 dakikalığına yolu bizim ilçeye düşen yolculara bir şeyler satarak harçlıklarını çıkarmaya çalışırdı. Ben de bir şeyler satabilir miyim düşüncesiyle evden kaptığım boş bir konserve kavanozuna (kışın tüketmek için annemin yaptığı konservelerin cam kavanozlarından söz ediyorum) Cuma günleri kurulan pazarda köylülerin sattığı kenger sakızlarını doldurdum. İçine bir miktarda su koydum. (Kenger sakızlarını suyun içinde muhafaza etmezseniz çok kısa sürede kararmaya başlar. ) Soluğu Dutlupınar Lokantası’nın önünde aldım. Dutlupınar Lokantası ilçenin tam ortasında olması nedeniyle en hareketli lokantalardan biriydi. 10-15 dakikada bir lokantanın önüne yanaşan otobüsleri beklemeye başladım. Otobüslerden inen yolculara, cılız sesimle, “sakız var, kenger sakızı, sakız var, kenger sakızı ister misiniz?” gibi cümlelerle sakız satmaya çalışıyordum. Bazı yolcular zaten bildikleri kenger sakızından 3’er 5’er alırken bazı yolcular ise elimdeki kavanozun içindeki “şey”lerin ne olduğunu anlamaya, “bu nedir?” tarzı sorularla kenger sakızını tanımaya çalışıyordu. O yaz ne kadar kenger sakızı sattığımı hatırlamıyorum. Bütün yaz satış yaptığımı sanmıyorum. Muhtemelen birkaç gün sonra başka bir çocukluk hayalinin peşinden koşmaya başlamışımdır. Belki de kardeşimle birlikte köyde yaşayan dedemlerin yanına gidip kendimi koyunların kuzuların arasına atmışımdır.
Kenger sakızı “ticaretini” kısa bir süre yapmış olmama rağmen 12 yaşıma kadar çok sıkı bir tüketicisi oldum. 12 yaşımda İzmir’e taşınmamla birlikte birçok memleket lezzetleri gibi kenger sakızından da koptum. Ama tadı hala aklımda.
Kenger sakızını çiğnemesi zordur. Sağlam dişler ve sağlam bir çene gerekir. Sabırlı olmanız ve birkaç gün boyunca aynı sakızı çiğneminiz gerekir. Öyle çiğneyip 1-2 saat sonra atabileceğiniz bir sakız değildir. Kenger sakızı çiğnemek bir bakıma spor yapmak gibidir. Birkaç gün boyunca azimle çiğnediğiniz sakız bir süre sonra yumuşamaya başlar. Çiğnediğiniz sakız tam anlamıyla yumuşadığında artık yenisine geçebilirsiniz. Bazıları tam anlamıyla yumuşamış kenger sakızını daha çok sever ve birkaç gün daha çiğnemeye devam eder. Ama ben yumuşadıktan sonra yenisine geçmeyi tercih ederdim hep.
Civardaki dağlarda yetişen kenger otundan kenger sakızı yapmışlığım da var. Kenger sakızının nasıl yapıldığını da başka bir yazıda anlatırım.
Meraklısı İçin Notlar;
Kenger Otu
Kenger (Gundelia tournefortii), papatyagiller (Asteraceae) familyasından 40-50 cm yüksekliğinde, tüylü çok yıllık, sütlü, dikenli bir otsu bitki türü. Gövdeleri basit veya az dallı, kısa ve kalındır. Yapraklar derimsi, damarlı beyazımsı tüylü, gövdedekiler sapsızdır. Çiçek durumu küreye bir baş şeklindedir. Çiçekler morumsu-kırmızı renklidir. Baş kısmı olgunlukta sarımsı-yeşil renk alır ve dikenler hariç 1 cm kadar uzunlukta olup serttir.
Türkiye'de yetiştiği yerler: Orta, Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgesi, Ege Bölgesinde sıklıkla görülür. Halk tarafından kenger genelikle taze dallarının kabukları soyularak tüketilir.
Gövdenin kesilmesi ile çıkan sütten kenger sakızı hazırlanır. Akdeniz bölgesinde olgunlaşan başlar kavrulup öğütülerek kenger kahvesi yapılır.
Kenger otunun ve sakızının faydaları
- Terletir ve vücuda rahatlık verir.
- Kramp çözücüdür.
- Migrene karşı faydalıdır.
- İyi bir kan temizleyicidir.
- Damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olur.
- Antioksidan etkisi ile cilt ve prostat kanserine karşı koruyucudur.
- Karaciğer iltihabı dahil, aşırı alkol ve bazı ilaçların neden olduğu safra yolu iltihabı, siroz ve kronik karaciğer hastalılarında olumlu katkılar sağlar.
- Soğuk kış günlerinde ya da fazla rüzgarlı ve cereyanlı ortamlarda bulunan insanlarda sıkça rastlanılan bir durum olan yüz felcini önlemede oldukça yararlıdır.
- İştah açıcıdır.
- Çene gevşemesini giderir.
- Patlamış kulak zarının düzelmesine yardımcı olur.
- Orta kulak iltihabının düzelmesine yardımcı olur.
- Safra kesesinden taş düşürmeye yardımcı olur.
- Hazmı kolaylaştırır.
- Şeker ve tansiyonun düşürülmesine yardımcı olur.
- Kalp damarlarının gevşemesine yardımcı olur..
- Dişleri temizler ve diş etlerini kuvvetlendirir.
Kenger Otu Nasıl Kullanılır?
Kenger otunun köklerinden elde edilen Kenger Sakızı kullanılır. Bunun dışında Kenger otu, sebze olarak kullanılabileceği gibi meyveleri kavrulup toz haline getirilerek kahve olarak da kullanılabilir.
Not: Kenger sakızı “yayla sakızı” olarak da bilinir.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

mERHABA SİNAN KARDEŞİM... bende aynı macerayı yaşamış biriyim...ama ben daha çok otobüslerin camlarınıda yıkadım....Yeşil gürün lokantası amcam Burhan Demirhas ve ALİ karpuza aitti ( oda akrabamız ) hatırlarmısın bilmem.....Dutlupınarda amcamın kayınpederi sabri emminindi (rahmetli ) Bende izmirdeyim inşallah görüşür güründen konuşuruz... sağlıcakla kal....

Sinan Keskin dedi ki...

Merhaba;
12 yaşımdayken Gürün'den İzmir'e taşındık. O nedenle akrabalarım dışında pek tanıdığım yoktur Gürün'de. Ama hala özlemle anıyorum bizim oraları...

Yorum Gönder

 
© 2010- Sinan Keskin
IniMinimalisKah is proudly powered by Blogger